Tezhipte kullanılan motifler, diğer süsleme sanatlarında görülen motiflerden daha küçük ve sadedir. Müzehhip motifini tasarlarken seçtiği modelin ana çizgilerini ve deseni koruyarak onu hayal ettiği şekilde çizer. Böylece modelin gerçek görünüşü, sanatkârın hayal ettiği şekille yorumlanarak motif özelliği kazanır. Bu şeklide yapılan çizimlere "üslûplaştırma, üslûba çekme, stilize etme” adı verilir.
Doğadaki görünümleri üslûba çekilerek çizilen bitki kaynaklı motiflere "hatâyî grubu” denir. Yaprak motifi, çiçeklerin kuş bakışı görünüşünün üslûplaştırılmasıyla çizilen penç, az gelişmiş ve gelişmiş çiçeklerin dikine kesitinin üslûba çekilmesiyle elde edilen goncagül ve hatâyî bu gruptandır. Bu sanatta yer alan diğer önemli motifler de daha az stilize edilen "karanfil, lâle, gül, siklamen ve menekşe” dir.
XVI. yüzyılın ortalarındaŞahkulu’nun talebesi ve dönemin sernakkaşı müzehhipKara Memi, bu motifleri dalında yaprağı ile tezhip desenlerine sokarak kendi ismiyle anılan yeni bir üslûbu başlatmıştır. Kısmen üslûplaşmış serviler, bahar açmış veya meyve vermiş ağaçlar da bu üslûbun devamıdır. XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren motif özelliğini kaybetmeye başlayan çiçekler daha ziyade minyatür özelliği kazanarak "şükûfe” adıyla Türk tezyinî sanatlarında çok yaygın biçimde kullanılmıştır
Hayvanî çıkışlı motifler Osmanlı kitap sanatlarında, özellikle dinî yazmalarda, âyet ve hadis yazılı levha bezemelerinde yer almamış, daha çokminyatürlerde veya yazısız pano biçimindekihalkârîve ruganî (lake) desenlerde görülmüştür.
Tezhipte kullanılan belli başlı teknikler ise: "zemini boyalı klasik tezhip, zerenderzer, halkârî, çift tahrir, zerefşan” dır. Müzehhipler, klasik üslupla başladıkları bu sanatı, ustalaştıkça serbest kompozisyonlarla da yorumlayabilirler.