Böcekler yemediği için kullanımı tercih edilen "çiriş” adında, muhallebi kıvamındaki özel yapıştırıcı yardımıyla desen kumaşa yapıştırıldıktan sonra işlemeye geçilir.Bu sanatın başlangıç noktası olan Dulkadiroğlularına bağlı Maraş ili, büyük kervan yolları üzerinde bulunmaktaydı. Zengin iktisadi hayatın sağladığı atmosferde çok çeşitli el sanatları, bu şehirde dikkat çekmekteydi. Maraş işi sırmacılık işlemeleri, buradaki saraçhanelerde erkek ustalar tarafından yapılmaktaydı.
Çelebi Mehmet’e gelin giden Emine Hatun’un çeyizi içindeki sırma işleri ilk defa Osmanlı Sarayı’na girmiştir. Böylece Maraş’taki zengin aile kızlarının çeyizlerinde sırma ile işlenen parçaların bulunması adet haline gelmiş ve oradan da köylere ve aşiretlere kadar yayılmıştır.
Sarayda kullanılmak üzere yapılan işlemelerde inci, mercan, yakut gibi değerli taşlar göze çarpar. Kurt, tırtıl, inci, boncuk, altın, gümüş, pul ve payetlerin de kullanılması bu sanata naiflik katmıştır. İşleme tekniği olarak hat sanatıyla muazzam bir uyum sergiler. Bu nedenle hat levhalarının yanı sıra Kâbe-i Muazzama örtüsü, sanduka pûşîdeleri ve minber kapı örtülerinin hatlarında bu tekniğe sıkça rastlanır. Maraş işi en çok bohça, seccade, yatak örtüsü gibi alanlarda kullanılır. Hayli masraflı olan bu sanat, ihtişamıyla gelecek kuşakların da gözlerini kamaştırmaya devam edecektir…